ANASAYFA - Haberler - Üniversitelerde öğrencilerin hayatı tekrar başlamalıdır.

Üniversitelerde öğrencilerin hayatı tekrar başlamalıdır.

Üniversitelerde öğrencilerin hayatı tekrar başlamalıdır.

Barınma ihtiyacı ile kampüs hayatının sürdürülmesi birbirinin yerine geçmemelidir.

- Üniversite kampüslerinde öğrencilerin toplumsal hayatının canlandırılması vazgeçilmez bir önceliktir. Gençlerin ruh sağlığını dayanışma ve sosyal bağların muhafazası koruyacaktır. Doğal yaşam alanları olan kampüslerde diğer öğrenciler ve öğretim üyeleriyle birlikte ve bir arada olmak, geleceğe hazırlanmayı sürdürmek gençler için bir zorunlu ihtiyaçtır.

- Üniversite hayatına dönebilmek depremden doğrudan etkilenmiş, kayıplar yaşamış gençlerin ruh sağlığını düzeltici etkiler sağlayacaktır.

- Depremden doğrudan etkilenmemiş ama depremin acı ve yıkımına tanık olmuş, ruhsal dünyaları sarsılmış gençlerin okullarında bulunabilmeleri arkadaşlarının, toplumumuzun yaralarını sararken kendi ruhsal iyileşmelerine imkan verecektir.

- Bize düşen anaokulundan üniversiteye çocukların ve gençlerin bir arada ve öğretmenleriyle bir arada oldukları yerlerin ruh sağlığında iyileşme alanlarına dönüşmesi için yapabileceklerimizi yapmak olacaktır.

- Toplumun bu afetin etkilerinden toparlanması, iyileşmesi ve kendine gelmesi perspektifi ile düşündüğümüzde gençlerin okul hayatına dönmesi bir zorunluluktur. Depremde yaşam alanlarını yitirmiş yurttaşlarımızın barınmasının sağlanması da bir zorunluluktur.

- Toplumu adeta bu iki zorunluluk arasında bırakmak büyük bir yanlıştır.

- Üniversiteli gençlerin okul hayatları sürerken depremden etkilenenlerin barınma ihtiyacı yanısıra birçok ihtiyacının karşılanmasında aktif rol oyanamaları mümkün olur.

Kaynak:
Yankı Yazgan’ın deprem ve travması hakkında çocuk ruh sağlığı için özellikle 4-6 haftayı düşünerek hazırladığı seminer notlarından alıntılanmıştır.

Geri Dön